14 Eylül 2009 Pazartesi

Tatile giderken...
Babanın işlerinden dolayı yaz sonuna doğru tatile gitmemiz gerekti ama yinede çok güzeldi hatta süpperdi diyebilirim:)önce babanın köyü olan Edirne Enez Sultaniçe köyüne gittik.sabah erkenden yola çıktığımız için uyuyordun o yüzden rahat bi yolculuk oldu:)Şeker dedende bizimleydi.zaten dedeni bırakmak için uğradık köye.mola verdik markete gitmek için sen uyurken,ben önden geldim uyanmışta ağlıyosundur diye ne göreyim dedenle sohbet ediyorsun,şaşırdım doğrusu...anladım ki büyümüşsün artık.çünkü bensiz bi'saniye hatta bi'salise bile duramayan,uykudan uyanınca babanı bile tanımayan sen dedenle konuşuyodun hem de hiç ağlamadan...


aferim sana akıllı kızım benim:)


yavaş yavaş köye yaklaşıyorduk.şeker dedenle yolculuk yaparken belli yerlerde söylediğimiz şarkılar ve espiriler var. hatta dedenle babaannen yokken bile babanla ben yapıyoruz bu espirileri:)yine onları yaptık(her zamanki gibi) şarköy tabelası görününce şarköy şarkısını söylemek ve ardından da babaannenin lafı:amam be rıfkıcım her sene her sene hiç unutmuyorsunuz ya:) demesi. ikinciside köyün yakınlarında karahisar köprüsünün tabelasını görününce karahisar kalesi şarkısını söylemek ve yine babaannenin lafı.(bu tabelaların arasında epey km yol var o yüzdende hep komik oluyo:)bide bu sene yeni bişey öğrendim babanın halası saadet halanın eşinin köyünün tabelasının yanından geçerken de seyfetttiiiinnn diye bağırıyorlarmış yıllardan beri. belki saçma ama bence güzel şeyler bunlar yolculuğu daha renkli ve hale getiriyor...


artık köy yoluna girmiştik keşan 'dan sonra ainos-enez :58 tabelasından içeri girdikten sonraki yol,çok güzel bi yol aynı zamanda da biraz tehlikeli bazı yerlerde rampalardan dolayı görüş mesafesi bazen yok denecek kadar azalıyor.o yüzden çok dikkatli olmak gerkiyor.
ama yinede çok güzel bi yol.yolun belli yerlerinde bize artık sarıdan kahverengine dönen günebakanlar eşlik etti.çok hoş bi görüntü.(sarıyken daha güzel sanki ama böylede hiç fena değil.)

İlerledikçe büyük ve tarihi meşe palamutu ağaçlarıda eşlik etmeye başladı bize.nasıl güzel bi görüntü anlatamam...şeker deden bu ağaçların çok eski olduğunu söyledi.ancak bu köklü ağaçlar kesilip yerine çam ormanları yapılmış çok üzücü diye bahsetti deden.çünkü çam ormanlarının dibindeki toprak ölü toprak oluyormuş bitki yetişmediği için hayvanlarda otlamıyormuş:(
neyseki bazı köylerin halkı akıllı davranıp bu değerli ağaçları koruma altına almışlar.
biraz daha ilerledikten sonra çok büyük meşe palamutu ağaçlarının yanında durduk deden dediki bu ağaçlar 800 yaşındaymış gövdelerinin çaplarıda 2 metre civarındaymış çok ilginç. bende seninde bi resmin olsun dedim o heybetli ve görkemli ağaçla yıllar sonra baktığında ve o yerlere gittiğinde hep anarsın diye.inş.(bu kadar ayrıntıyıda senin ilginç bilgilere dergilere doğaya olaan merakından dolayı girdim.çünkü baban sesinle kendi bildiği ve ilgisini çeken bütün doğayı anlatıyor sen de hep merak ediyorsun maşaaallah. vahşi hayvanları ve nerde yaşadıklarını ,ormanlarla ilgili dergiler vs.)inş. hep böyle meraklı ve çabuk öğrenen bi çocuk olursun canım benim.

Böyle güzel ve ilginç yolculuktan sonra nihayet köye vardık. babanın babaannesinin evine gittik (hep oraya gidiyoruz) süpper bi bahçe, rengarenk çiçekler,meyve ağaçları,gugucuk kuşlarının sesleri.... daha kelime bulamıyorum artık anlatmaya öyle güzel işte.gittiğimizdede saadet halalar incir toplamaya gidiyorlardı düştük onların peşine hep beraber incir toplamaya.dört yıldır bende ilk defa gittim. çok güzel ve eğlenceli(hatta çanakkaleye dönerken kendimizede toplamaya gittiğimizde ağaca bile çıktım yıllar sonra, ne güzel ya böylesine özgür olmak çok güzel bi duygu ağaça çıkmak.)
bir sürü incir topladık kocaman kocaman bir sürü incir ağaçları vardı.yani eğlenceli bi başlangıç oldu bizim için köy, tatil için...Sende çok sevdin incir toplamayı canım kızım benim ağaca bile çıktın.mest oldun incir bahçelerinde.zaten bu tatillerin sık sık olması hep senin için .apartman hayatı zor oluyo ne kadar hergün parka çıksakta bahçeli ev gibi olmuyor. çok şükür babanın böyle bi yerde köyü var ve anneanneler bahçeli bi evde oturuyor.çok şükür ki bizde sık sık gidebiliyoruz.


(okurken sizde oralardaymış o yollardan geçiyormuşsunuz gibi olsun diye biraz ayrıntılı yazdım:)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder