31 Ekim 2009 Cumartesi

Havai fişekler...







sanırım üç yıldır 29 ekimde boğazda müthiş bir gösteri oluyor geçen sene evden izlemiştik ama bu sene gittik.bugün gideriz belki dedim izlemeye.


dedik ya bir kere akşam oldu anne gitmiyor muyuzlar başladı ,haberlere baktık daha vermiyorlar baban hemen intenetten araştırdı 19.00 da başlıyormuş ;saat 18 .56 apar topar koştur koştur çıktık evden .kız kulesinden ortaköye kadar izlenebiliyormuş biz de en yakın olbileceğini düşündüğümüz beşiktaşa gitmeye karar verdik.çağlayandan gittik.yolda eslem ayşe beste falan yaptı yine cum-cum-cumhuriyet.cum-cum-cumhur başkanı.şaşırdık bizde.hiç öğtermediğimiz bi' şeyi ,ne olduğunu bilmeden ne güzel mırıldanıyordun canım kızım.bebeğim.neyse yola döneyim ben trafik açık hiç birşey yok yaklaştıkça trafik arttı saat 19.20 falan oldu hala bişey yok neyse geldik baban park etmeden indirdi bizi ve indiğimiz gibi başladı .böyle birşey olamaz ya nasıl müthiş birşey...hiç bu kadar havai fişeği bir arada görmemiştim.bitmiyor,bitmiyor,bitmiyor....nasıl bir şeydir çözemedim havai fişekler patlarken ay ve yıldız şeklinde patladı.şekil şekil çeşit çeşit renk renk....

eslem ayşe şok oldu aynı zamanda mulu da oldu o mutlu olunca bizde mutlu olduk. canım benim.
iyiki gittik...


iyiki bu gösteri vardı ...

iyiki aşkım vardı.....




böyle gözlerin kapalı pozu sen verdin.bu aralar da resim çekmeye ve böyle pozlar vermeye merak sardın .sanatçı kızım benim:))



36. Ayımız...


Bebeğim, artık üç yaşındaşın.kocaman oldun.artık çok net konuşuyorsun(uzun zamandır,18.ayında başladın konuşmaya:),herşeyi anlıyorsun,yemeğini kendin yiyorsun,üstünü çıkarıp giyebiliyorsun,tuvalete kendin gidebiliyorsun,hatta poponu silip,sifonu çekip ellerinide yıkayabiliyorsun.(sadece kendin istediğin zaman ama)ayakkabılarını kendin giyiyorsun,yemekten sonra ellerini,ağzını yıkayıp;dişlerinide fırçalıyorsun,kendi çapında çamaşır katlayıp asıyorsun,su bidonunun üstüne çıkıp mutfağın ışığını yakıp yapmak istediğin birşey varsa yapıp ;ışığı kapatıp geri geliyorsun.geçen gün baban hadi kızım bana bi'su getir dedi,sende gayet ciddi gittin ışığı yaktın buzdolabını açtın( ben mutfak dolabından su bardağı alıyorsun sandım)ve bir şangırtı ve bi bağırtı koptu koştur koştur geldin,su şisesini elinden düşürmüşsün ve su dolu şişe tuzla buz oldu.hiç bişey demedik.baban ben de seni çok büyüdün sandım kızım ya afedersin dedi çok üzüldü sen hayal kırıklığa uğrarsın diye.sonra hep beraber temizledik sen şarjlı süpürgeyi getirdin baban kuru bezleri ben de sildim:) aferim sana .o cesareti sana verebilmişim demek.bir aferimde bana:)


çok nadir kendin uyudun,ev kapısının kilidini açıp kapatabiliyorsun,şeker dedenle babaannenin çiçeklerini suluyorsun her cumartesi (şeker deden öğretti:)

bide benim kızacağım bişey yapıyorsan gizli gizli alıp odana gidiyorsun kapıyı kapatıp arkasına geçiyorsun. girmiyeyim diye:) seni uyanık seni:)

salonda çerez,meyve yiyeceğimiz zaman bana yardım ediyorsun tabakları taşıyorsun,toplarkende yardım ediyorsun benim akıllı ,becerikli kızım.

koltukların üzerindeki yedek yastıkların yerini değiştirdiğim zaman çok kızıyorsun ilk koyduğum şekilde koyuyorsun hep nasıl unutmamışsın canım ya.anne öyle koyma demedim mi sana...

senden bir şey istediğim zaman getirebiliyorsun:)

hiç bir şeyi unutmuyorsun maşaallah sana:) birkaç ay önce olmuş olayı bile hatırlayıp anlatabiliyorsun.bazen küçük bi ayrıntı oluyor olayla ilgili hemen aaa anne böyle olmuştu dimi diye anlatıp onay bekliyorsun.canım kızım benim.
daha aklıma gelmeyen bir sürü şey ....
ne çok büyümüşsün öyle nerdeyse farkına varamadan:)
kardeş mi yapsak ne....
ay yok yok...
yapamayacağım...
daha çok küçüksün....
cesaret edemiyorum; hem sana doyamadık daha bal kaymağım benim....:)
(sen çok istiyorsun ama bebeğim kardeş için daha çok miniksin :)

24 Ekim 2009 Cumartesi

Deniz ve Mehtap.....


O kadar yoruldum ki,şöyle uzaklara, hiç gitmediğim bir yerlere gitsem.deniz,mehtap,güneş,kum...(bu mevsimde en güneye gitmem lazım heralde:)) kafamı dağıtsam,sadece kızımla ve aşkımla ilgilensem ,herşey ayağıma gelse. ne güzel olurdu.inşaallah en kısa zamanda böyle bir fırsatım olur .gerçekten .ne iyi olur....

20 Ekim 2009 Salı

Canım;artık büyüdün üç yaşına girdin herşey farklı olur derken işler iyice kötüye gitmeye başladı.son zamanlarda anlam veremediğim hareketler yapmaya ,şaçma sapan olaylara ,laflara ağlamaya ,inat etmeye başladın.hep yanlışları ben ve baban mı yapıyor yoksa bilmeden yanlış mı davranıyorum yada sen hiç bişey anlamak mı istemiyorsun anlıyamıyorum.ne güzel herşeyi yoluna koymuştuk eskisi gibi huysuzluklar yapmıyosun derken hadi baştan ...


En basit bugün senle levent salı pazarına gittik ilk defa güzel güzel gezerken (yasemin ablayla gittik:)) çorapçının önünde durduk,anne kucağına al dedin bende kızım şimdi yürümüyoruz yürürken alırım dedim. diretmeye başladın belki susarsın diye simit istemiştin o zaman simit almam dedim sözümü dinlemezsen. koptu kıyamet ne var şimdi bu diyalogda yanlış bişey mi dedim.başka tüelü mü davranmam lazım anlamadım gitti. çok zormuş çocuk yetiştirmek yada ben hala öğrenemedim üç yıldır:( bir tane daha olay yaşadık senle haftasonu babaannende; yemek yedircektim sana ,sen de en çok yoğurt çorbasını seviyorsun ışıklı çorba diyorsun, diğerlerinede ışıklı tarhana, ışıklı mercimek diyince genelde yiyorsun. ogünde babaannen mercimek yapmış bizi gidiceğimizi bilmiyordu,bende kızım bak ışıklı mercimek var dedim.yemicem,istemiyorum diye başladın yine bak kızım babaannen bilmiyordu geliceğimizi bundan yapmış çok güzel ,babaannen lafı değiştiriyor bak yersen neler anlatıcam sana ama yok bir kere başladın sen bende başka yemek yok bunu yemen lazım dedim daha çok başladın bu sefer bende ağlıyorsun ,sözümü dinlemiyorsun diye odaya koydum ışık ve kapı açık susunca gelirsin dedim.ama ne çare daha da bi yıktın ortalığı. bi müddet ağladın baktım susacağın yok geldim yanına kızarmışsın artık ağlamaktan aldım seni.konuştuk biraz .ama başka bi olyda yine aynı. nerdeyse hergün güzel güzel konuşuyorum seninle anlatıyorum sözler veriliyor bir daha yapmıcam anne ama ne çare birdaki diyalogda yine aynı. seni ağlatmayı sesimi yükseltmeyi yada ara sıra çok nadir de olsa popona hafifçe bile vurmayı hiç istemiyorum çok üzülüyorum kızdığım zaman bile ama sen de insana başka çare bırakmıyosun ki bebeğim. keşke biraz yardımcı olsan biliyorum daha çok küçüksün ama herşeyi anladığın ,konuştuğun için bunu senden bekliyorum galiba.:(

inşaallah en kısa zamanda inatçılığını bırakan ,lafımı ikiletmeyen ......bir çocuk olursun.seni çok seviyorum bebeğim.







13 Ekim 2009 Salı

İYİKİ DOĞDUN BEBEĞİM,İYİKİ DOĞURDUM SENİ



Nasıl geçti koskoca üç yıl daha dün gibi aklımda doğduğun ilk gün. nekadar da miniktin,ne kadar da bana muhtaç.doğduğunu gördüğüm ilk saniye hemen şükrettim sağ sağlim seni doğurdum , sana kavuştum diye.öyle mutlu olmuştum ki seni görünce tarifi hiç anlatılamayak tek duygu budur heralde. (allah herkese nasip etsin inş.)öyle büyüdün ki senden küçük bebek ya da çocuk görünce sanki o günleri hiç yaşamamış, sanki hep büyükmüşsün gibi geliyor.canım canım canımmmmm ,bebeğim benim.....




Sana olan duygularımı düşüncelerimi yazmakla bitiremem bebeğim. öyle dolusun ki sen ne yazmakla, ne de anlatmakla bitersin.biricik kızım benim.iyi ki varsın ,iyiki doğdun,iyiki yanımdasın canım bebeğim,herşeyim,hayatım,yaşama sebebim v.s.........



bu resimde daha bir iki saatliktin. canım benim.



bugün evde yoktuk sabah çıktık.eyüb'e gittik.teyzem rize'ye dönüyor onu uğurlamaya gittik.döndüğümüzde bizi bi' süpriz bekliyordu.aslında sabah ben biraz anlamıştım ama yinede emin değildim.yakın komşumuz yasemin abla sana süpriz yapmış.baban parti şeklinde doğum günü yapmamıza izin vemiyor. yasemin ablada biliyordu. o yüzden sana kelebek şeklinde bi pasta yapmış.ama hemen çıkarmadı.kapıdan girince sen anne hani pasta dedin. bizde ne pastası kızım dedik.sen de hani benim doğum günüm ya ondan dedin.bizde onu baban düşünsün biz bişey yapamayız dedik. konu kapandı poğaça yapmıştı poğaça yedik falan aradan zaman geçti elinde patayla geldi yasemin abla ve kızı selen şaşırdık bi anda sen de anlamadın ne oluyor böyle diye.ilk defa kendi doğum günün yapıldığı için anlayamadın ne olduğunu da sende.zoraki üfledin muma.ve zoraki bi çatal pasta yedin.çok teşekkür ederiz yasemin abla. sen de iyiki varsın. sizde selen ve yaren ve küçük arda.iyiki sizle komşu olmuşuz:)

eve gelince babanı aradım ve sana pasta almasını söyledim.babanda kursa gittiği için biraz geç geldi bu akaşam.o geldiğinde de çok yağmur yağıyordu ve elektrikler kesilmişti o yüzden tam göremedin pastanı ve babanın aldığı hediyeyi.fotoğraf makinamızı teyzen rizede unuttu baban telefonuna çekerken şarjı bitti( okadar huysuzluk yaptın ki poz verene kadar )anlıycan ilk pastaların resmini çekemedik ve ikisinden de yemedin.:( neyse olsun yinede böyle güzel bi gün yaşadık. hergünümüz böyle mutlu geçer inş. canım benim iyiki varsın bebeğim:)